Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 6-7 Nisan tarihlerinde Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirdi.
Ziyaretin ikinci gününde Mevlüt Çavuşoğlu ve Lavrov, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir araya geldi.
İki bakan heyetler arası görüşmelerde bulundu.
Çavuşoğlu ve Lavrov ikili ve heyetler arası görüşmelerinin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Mevlüt Çavuşoğlu’nun açıklamalarından satır başları;
Deprem sonrası her türlü destek ve dayanışma için Rusya Federasyonu hükümetine ve Rusya halkına içtenlikle teşekkür ediyoruz. Sergey ile her zaman iletişim halindeyiz, yoğun bir gündemimiz var. Ukrayna meselesi, bölgesel meseleler içinde ağır bir paya sahipti. Bir yılı aşkın süredir devam eden savaş tüm dünyaya zarar vermeye devam ediyor. Savaşın uluslararası hukuk temelinde ve müzakereler yoluyla sona ermesi yönündeki beklentimizi bir kez daha vurguladık. Her iki tarafla da görüşerek sorunu analiz etmeye çalışıyoruz. Tahıl Koridoru, diyalog ve müzakerenin işe yaradığının kanıtıdır. Sürekli uzlaşmaya değer veriyoruz. Bu da dünya gıda krizini azaltmak açısından değerli. Rusya’nın tahıl ve ihracatının önündeki engellerin de kaldırılması konusunda hemfikiriz. Bu olumsuzlukların giderilmesine yönelik çabaları destekliyoruz.
Suriye ile normalleşme süreci
Moskova’da her ülke tutumunu ve görüşlerini açıkça ifade etti. Bu sürecin şeffaf bir şekilde devam etmesini istiyoruz. Diyaloğun devam etmesi gerekiyor, istişarelerin yoğun bir şekilde devam etmesinde fayda var. Bugün ayrıca dört dışişleri bakanları toplantısının ne zaman olacağını da değerlendirdik. Güney Kafkasya’yı da değerlendirdik. Azerbaycan-Ermenistan arasındaki süreci ve Türkiye-Ermenistan arasındaki normalleşme sürecini değerlendirdik. Güney Kafkasya’da kalıcı istikrar ve barış için adımlar atılmalıdır. Bugünkü görüşmemizde Afganistan’ı da ele aldık. Bizim angajmanımız Taliban’ı tanımadan devam ediyor. Ancak kız çocuklarına ve kadınlara yönelik uygulamaları kabul edilemez. Ekonomik ve ticari bağlarımızı geliştirmek konusunda ortak irademiz var. Akkuyu Nükleer Santrali de dahil olmak üzere güç işbirliği konularını görüştük. Santralin ilk fazı 27 Nisan’da açılacak.
Lavrov’un açıklamalarından öne çıkanlar:
“Suriye meselesine ciddi önem verdik”
Mart ayında bu ziyareti gerçekleştireceğiz ama ne yazık ki Türkiye yılın başında benzeri görülmemiş bir şokla karşılaştı. Türkiye’ye yardım eli uzatan ilk ülkelerden biri olduk. Bizde de Türkiye’de olduğu gibi ‘karanlık gün dostu’ tabiri var ve Türk dostlarımızın her zaman yanında olmaya çalışıyoruz. Akkuyu’nun inşası Türkiye’nin enerji güvenliğini güçlendirecek. 27 Nisan’da santralin ilk bloğuna nükleer enerjiyi teslim etmiş olacağız. Özellikle Suriye sorununa önemli bir değer biçtik. Türkiye-Suriye ilişkileri Rusya üzerinden normalleşiyor. İstihbarat liderleri Mart ve Nisan aylarında bir araya geldi, ardından Moskova’dan bakan yardımcıları düzeyinde dörtlü bir görüşme gerçekleştirildi.
“Rusya’yı yendikten sonra sıra Çin’e gelecek”
Kolektif batının Ukrayna hakkında var olmayan bir gündemi var. Hedeflerini Rusya’yı sahada yenmek olarak ilan ettiler. Bağımsız, egemen politikalar yürüten ülkelere karşı faaliyetler yürütüyorlar. Rusya’yı yendikten sonra sıra Çin’e gelecek. Kendi ulusal çıkarlarını koruyan her ülkeye gözdağı vermeye çalışıyorlar. ABD çıkarları için doğal olmalarını istiyorlar.
“Amerika hegemon olmak istiyor”
Amerika hegemon olmak istiyor. Kendi tavrını herkese empoze eder ve yeni bir dünya düzeni kurmaya çalışır. Ancak Rusya, dünya ülkelerinin çoğunluğu ile birlikte bu yeni dünya düzeninin BM kurallarına dayalı bir sistem olmasını istemektedir. Ancak bu sistem açıkça BM kurallarını ihlal etmektedir. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres ile tahıl anlaşmasını görüştük. Bu bir paket anlaşmaydı. Hem Ukrayna tahıl hem de Rus gübre işlerini içeren bir muhtıraydı. Ancak Ukrayna tahıl kısmı uygulanır. Bu tahılların aslan payı önemli indirimlerle Avrupa’ya gönderiliyor. Avrupa’da üreticilere çeşitli sorunları dile getiriyorlar. Bu tartışmalara yol açtı. Aslında, Karadeniz girişiminin Ukrayna kısmı, Ukrayna tahılının nakliyesiyle sınırlıydı. Ayrıcalıklı bir şekilde sevk edilir. Yoksul ve insani yardıma muhtaç ülkeler bu tahılların ancak yüzde 3’ünü alabiliyor. Anlaşmanın Rusya ile ilgili kısmı uygulanmıyor. BM Genel Sekreteri Sayın Guterres Batılı ülkelere sürekli davetlerde bulunuyor, ancak cevap vermiyorlar.
